Bir bebeğin kendi vücudu içerisinde oluştuğuna, büyüdüğüne şahit olmak, adım adım, gün ve gün onun gelişimine tanık olmak kuşkusuz ki bir kadın için hayatının en özel dönemlerinden biridir. Hani derler ya babalık sonradan öğrenilir ancak annelik doğuştandır diye, işte bu sözün doğruluğunu en iyi buradan ölçebiliriz belki de. Öyle ki fetüs, rahimde oluşmaya başladığı andan itibaren bir anne adayı vücudunda pek çok değişikliğe de şahit olmaya başlar. Bu değişimlerin bazıları kalıcı, bazıları geçici olabilir. Bazıları onu mutlu ederken bazıları mutsuz edebilir. Ancak günün sonunda her durum ve koşulda bir anne adayı yaşadığı tüm olumlu ve olumsuz duygu ve değişimleri göğüsleyerek bebeğini kucağına alacağı, bilinçsizce de olsa bebeğinin ona ilk gülümsemesini vereceği an heyecanla bekler. Bir kadının yaşayabileceği en özel anlardan biri olan hamilelik dönemi, anne adaylarına beraberinde pek çok değişimi getirir.
Hamilelik dönemi, bir kadının vücudunun en çok değişime uğradığı dönemlerden biridir. Hormonal değişimler, bedensel değişimler, kilo değişimleri, ciltte meydana gelen değişimler ve dahası! Bu dönemde pek çok kadın kendini vücudundaki değişimlere ayak uydurmaya çalışırken bulabilir. Bu değişimlerin bazıları hızla olurken bazıları da yavaş yavaş olur. Bununla birlikte vücuttaki değişimler her kadında aynı şekilde seyretmez. Örneğin bazı anne adayları, hamilelik dönemini oldukça rahat geçirirken bazı anne adayları daha fazla bedensel zorlukla karşılaşabilir. Yine bazı anne adayları bu dönemde hormonlarının etkisiyle cildinde parlaklık, tırnak ve saçlarında daha sağlıklı ve parlak bir görünüm elde ederken bazı anne adayları başta saç dökülmesi ve tırnak kırılması olmak üzere birçok farklı sağlık problemiyle baş etmek zorunda kalabilir. Bu süreçler ister olumlu olsun ister olumsuz, oldukça olağan süreçlerdir. Vücudumuz, kendi içerisinde adeta makina gibi çalışan bir sisteme sahiptir. Her bir müdahaleye olumlu veya olumsuz tepki vermeye ayarlanmış olan bu sistemler bütünü, hamilelik gibi vücudun tüm hormonal dengesini değiştiren bir durum karşısında da bazı tepkiler göstermektedir.
Hamilelikte kadınların en çok karşılaştığı durumlardan biri kuşkusuz ki saç dökülmesi problemidir. Bu dönemde yukarıda da belirttiğimiz gibi bazı kadınlar saçlarında daha parlak ve canlı bir görünüm yakalarken bazıları da daha mat, cansız ve dökülen saçlarla karşı karşıya kalırlar.
Hamilelik döneminde saç dökülmesinin pek çok nedeni olmakla birlikte çoğu zaman temel neden, vücudun ihtiyaç duyduğu besini tam olarak alamamasıdır. Başta demir ve çinko olmak üzere hamilelik döneminde, vücut aldığı besinin çok büyük bir çoğunluğunu fetüsün gelişimi için harcar. Dolayısıyla bu dönemde alınan besinler bebeğin gelişimine gittiği için anne vücudu başta vitaminsizlik olmak üzere birçok değerli besinden mahrum kalır. Bu mahrumiyet de beraberinde tırnak kırılmaları, cansız ve mat saçlar, saç dökülmeleri olarak kendini gösterir. O yüzden başta vitaminler olmak üzere hamilelik döneminde, anne adayları hem kendi hem de bebeklerinin gelişimini düşünerek bir beslenme programı uygulamalıdır. Bu dönemde besin değeri yüksek beslenmeye önem verilmeli, hatta halk arasında sıklıkla kullanılan bir tabirle açıklamak gerekirsek çoğu zaman “iki kişilik beslenmeli”dirler. Ancak bu beslenme durumunda da aşırıya kaçmamaya özen göstermelidirler. Her şeyin fazlasının zarar olduğunu göz önünde bulundurmak gerekir. Nasıl ki yetersiz beslenme anne adayının vücudunda pek çok sağlık problemine neden olacaksa aynı şekilde aşırıya kaçan bir diyette anne adayının vücudunda pek çok farklı sağlık problemine neden olabilmektedir. Bunlardan ilki kilo kontrolünün kaybıdır ki rahat bir doğum için birçok doktor anne adaylarının ideal kiloda olmalarının önemli olduğunun altını özellikle çizmektedir. Bir diğer durum ise aşırı vitamin yüklemesinin yaratacağı olumsuz durumlardır. Örneğin vücudun vitamin dengesini korumak için yapılan aşırı vitamin yüklemeleri de, mesela aşırı A vitamini alımı, saçlarda dökülmeye neden olabilmektedir. Dolayısıyla bu dönemde beslenme değerleri doğru şekilde takip edilmeli, yeterli ve dengeli beslenmeye özen gösterilmelidir.
Hamilelik döneminde saç dökülmelerinin birden fazla nedeni olabilir. En sık görülen yukarıda da bahsettiğimiz gibi yetersiz beslenme olmakla birlikte genetik yatkınlık da yaygın olan bir diğer faktördür. Örneğin bir kadının hamilelik döneminde yoğun olarak saçı dökülüyorsa, muhtemelen ileriki dönemlerde kızının hamileliği döneminde de kızı aynı problemden muzdarip olacaktır. Saç dökülmelerinde ve saç sağlığında genetik faktörler sıklıkla rol oynamaktadır.
Beslenme düzeni ve genetik faktörlerin yanı sıra hamilelik döneminde görülen saç dökülmesinin en yaygın karşılaşılan nedenleri arasında tiroid hastalıkları da bulunmaktadır. Tiroid rahatsızlıkları arasında sıklıkla karşılaşılan hashimato ve hipertiroidi dediğimiz tiroid hormonunun yetersiz çalışması da sıklıkla saç dökülmesine neden olmaktadır. Bu noktada saç dökülmesinin önüne geçmek için ilk etapta bir endokrin doktoruna başvurulmalı ve onun tedavi protokolü ile tiroid hastalığı tedavi edilmelidir. Aksi halde tiroid doğru çalışmadığı takdirde kişi her ne kadar bakım ürünleri ve doğal yağlar kullansa da saç dökülmesi devam edecektir.
Hamilelikte karşılaşılan saç dökülmesini önlemek veya azaltmak için alabileceğiniz birkaç etkin yöntem bulunmaktadır. Bunları kısaca şu şekilde sıralayabiliriz;
• Yeterli ve dengeli beslenerek vücudunuzun ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineralleri vücudunuza sağlamaya özen göstermelisiniz.
• Hamilelik döneminde hormonal değişimler sıklıkla olacaktır. Bu dönemde eğer yoğun bir saç dökülmesi yaşıyorsanız kadın doğum uzmanınızın da yönlendirmesiyle mutlaka bir endokrin doktoruna muayene olmalı ve ondan hormonal değerlendirme istemelisiniz.
• Hamilelik döneminde kullandığınız bakım ürünlerini seçerken dikkatli davranmalısınız. Özellikle bu dönemde başta kimyasal içerikli saç boyaları olmak üzere içinde silika ve biotin bulunmayan ürünleri kullanmaktan kaçınmalısınız.
• Balık sırtı örgüleri, sıkı at kuyruğu ve topuz gibi saç modellerinden kaçınmalısınız. Bu saç modellerinde saçların sıkıca bağlanması gerekir. Saçları sıkıca bağlamak özellikle saçlarınızın hassas olduğu bu dönemde saçlarınızın çok daha fazla kırılmasına ve koparak dökülmesine neden olabilmektedir.
• Saçlarınızı tararken geniş uçlu taraklar tercih etmelisiniz. İnce taraklar özellikle saçlarınız ıslakken ve karışıkken saçlarınızın daha fazla kopmasına neden olacaktır. Bu dönemde ilk etapta geniş dişli taraklarla saçlarınızı tarayıp karmaşıklığını açmak iyi bir seçenek olacaktır.
• Sabah bulantıları, vücudunuzdaki besin depolarının boşalmasında ve halsiz düşmenizde etkilidir. Doktorunuzdan sabah bulantılarının neden olabileceği besin eksikliklerini giderecek destekler ve buna uygun bir beslenme düzeni talep edebilirsiniz.
Hamilelik dönemi birçok güzel ve derin duyguyu beraberinde getirmekle birlikte vücudun çok büyük değişimlere maruz kaldığı bir dönemdir. Hormonal değişimlerin yaşandığı ve vücudun yeni düzene uymaya çalıştığı bu dönemde doktorunuzun etkin takibiyle birçok olumsuz değişikliğinden üstesinden kolayca gelebilir, bebeğinizi kucağınıza alacağınız o eşsiz günü çok daha sağlıklı ve güçlü bir şekilde bekleyebilirsiniz.
Unutmayın! Hamilelik döneminde meydana gelen değişimlerin birçoğu bu süreç tamamlandığında normale dönecek ve sizler hayatınıza, bir yeni güzellikle, kaldığınız yerden sağlıklı ve sıhhatli olarak devam edeceksiniz.